1987 yılında Malatya’nın Sesi Dergisini, 1988’de de Şafak Gazetesi’ni kurarak İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye'de Malatyalıların sesi olma gayreti gösteren, sürekli Malatya’ya giderek şehrin ve halkın nabzını tutan Tunç, geçtiğimiz yıl asrın felaketinde büyük yara alan Malatya’nın yeniden ayağa kaldırılması için bu göreve talip oldu.
8. Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda hemşehrimiz merhum Turgut Özal'ın bizzat fikir aldığı ve çalıştığı iki gazeteciden biri olan Muzaffer Tunç, bir deyime rahmetlinin Malatya'ya emaneti konumunda.
Aylardır Malatya’daki tüm sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapan ve sokakta halkın sorunlarını dinleyen Muzaffer Tunç, “Malatya alt yapısı ve üst yapısıyla tamamen yenilenmek zorunda. Malatya’mızın siyasi çekişmelere kurban edilecek zamanı yok. Kutuplaştırıcı değil birleştirici bir gücün bunu başaracağına inanıyorum” dedi. Büyük depremin ardından geçen süreye rağmen şehir merkezinde hala kaldırılmayan enkazların bulunduğuna dikkat çeken Tunç, “Malatya’nın yaralarını sarma vakti, bunun için kaynakların doğru kullanılması, planlamanın iyi yapılması ve projelerin geleceğe dönük olması gerekir. Günü birlik çözümler Malatya’nın sorunlarını çözmediği gibi göstermelik projeler de kaynakların boşa sarf edilmesine neden oluyor” diye konuştu.
Malatya için kısa, orta ve uzun vadeli projeleri hazırladıklarını ve bunu hayata geçirmek için konusunda uzman olan iyi bir ekip kurduklarını kaydeden Tunç, “A partisi, B partisi, C partisi diye kutuplaşmak, ‘benden’, ‘senden’ diye insanları ayırmak, hizmeti buna göre belirlemek Malatya’ya yapılabilecek en büyük kötülüktür. Doğup büyüdüğümüz bu topraklara hiç birimizin böyle bir haksızlık yapmaya hakkı yok. Malatya siyaset üstü bir yerdir, Malatya’nın çözüm bekleyen sorunları burada iktidar kavgası vermekten daha önemli. Siyasi kutuplaşmadan uzak, ortak akılla Malatyalılar ile birlikte karar alarak ‘önce yaşam güvenliği’ sloganıyla hareket edeceğiz. Malatya bizim, biz Malatya’yız” dedi.
Yorum Yazın